Piyasada gördüğünüz “Helal Gıda Sertifikaları” acaba “Helal” midir?

Gıda ürünlerine HELAL’dir diye sertifika veren yerli, yabancı yapılara bir soru sormak elzem hale geldi. Soru biraz uzun ama konunun önemine binaen sabırla okumanızı rica ederim.

Konunun mantıksal çerçevesini oluşturmak için şunu ifade etmem gerekir;  Şayet bir ürünün üzerine, ürünü ilgilendiren bir marka basılıyorsa, bu ürünün belirlenen şartlarda olduğu ve yapılan sürekli muayene ve test sonuçları ile bunun kontrol altında tutulduğu anlamına gelir.

Peki o zaman; denetim yaptığınız günlerin haricinde, bu üretilen ürünlerin “HELAL GIDA” olduğuna nasıl karar verip kefil olabiliyorsunuz? Bir müslüman olarak ben, bir başkası tarafından üretilen ve üretiminin her anına şahit olmadığım bir süreç için asla kefalet (belge / sertifika) veremem. Bu büyük cesaret ister doğrusu…

Belgelendirme dayanaklarının “islam fıkhı” olduğunu beyan eden ve dernek, birlik, sivil toplum kuruluşu görüntüsünde ancak gıda belgelendirme pazarından rant elde etmek üzere kurulmuş ve uluslararası kabul edilmiş hiçbir akreditasyon normuna uymayan yapılar tarafından gerçekleştirilen bu belgelendirme / sertifikasyon işleminde, vatandaşa, tükettiği gıdanın helal olup olmadığı konusunda da yönlendirme yapılmaktadır.

Isınma faturalarımızı öderken zorunlu olarak kullanılan bir ısı pay ölçer saatinin bile imalatında % 100 deney ve muayene şartı aranırken nasıl olurda bir gıdaya, yılda bir iki kez ve örnekleme yolu ile yapılan denetim ve muayene sonucunda HELAL damgası vurulmasına izin verilebilir? Bu kuruluşların çoğunun, bırakın %100 muayeneyi daha genel gıda ve hijyen gereklerinde eksikleri var ve küçücük bir gıda analiz laboratuvarları bile yok üstelik! 

Helal Belgesi veren kuruluşlar, adına kısaca “Ürün Belgelendirmesi” diyebileceğimiz bu yoldan gideceklerse “islam fıkhı“‘nın gerekleri kadar “ISO/IEC 17065:2012 Conformity assessment — Requirements for bodies certifying products, processes and services” standardının gereklerini de yerine getirmelidir. Çünkü dünya üzerinde ürün belgelendirmesi yapacak kuruluşların tek ortak kabul edilmiş standardıdır bu. Yok bu yolu takip edip global bir akreditasyona gidemeyeceklerse de bir zahmet “Helal Belgesi” diye sattıkları sertifikalarının aslında “Helal Bir İş” olmadığını anlasınlar. İman ile islami gerekleri yerine getirmeye çalışan insanların zaafiyetlerini suistimal etmek, en basit ifade ile günah olur. Unutulmamalıdır ki bağışlanmayan tek günah ise “KUL HAKKI“‘dır…

Özetle;

  1. Ürün belgelendirmesi olarak “HELAL” belgelendirmesi /  sertifikasyonu yapabilmek için, böylesine önemli ve töhmetli bir konuda, akredite laboratuvar ve muayene şartlarında, fakat örnekleme değil % 100 muayene ve kontrol yapılması şarttır. Bu imkan dahilinde olamayacağına göre yapılması gereken;
  2. Gıda işletmelerinin, “Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi” gereklerine ilave olarak bir ” Helal Gıda Üretimi Yönetim Sistemi” oluşturmaları ve bu sistem dahilinde kurulacak sürekli denetim modeli ile “Helal Gerekleri‘”ni sağlayan bir üretim yönetimi sistemine sahip olduklarını beyan ve belgelendirmeleridir. 

Yani aynen ISO 9001, ISO 22000 belgelendirmesi gibi… Uluslararası Akreditasyon MLA’sına dahil olan akreditasyon kurumlarınca akredite edilmiş uygunluk değerlendirme ve belgelendirme işlemi tek akli yoldur. 

Yazdıklarımı destekleyen standartlar, İslam Ülkeleri Birliği tarafından kurulan bir üst kurulca (SMIIC –  The Standards and Metrology Institute for Islamic Countries) çoktan yayınlandı aslına bakarsanız. Standardın adı da “OIC/SMIIC 1:2011 – General Guidelines on Halal Food“. OIC üyesi islam ülkelerinin katılımı ile kurulan islam fıkıh kurulların gözetiminden ve denetiminden geçerek yayınlandı bu standard. Mezhepsel farklılıklara göre değil Kuran ve Hadis hükümleri uyarınca! Dikkat edilmesi gereken nokta, bu kurulların üyeleri aynı zamanda bilim adamlarıdır. Yani çoğu bölgesel cemaat ve sivil toplum kuruluşu tabanlı yapıların yapmaya çalıştığı gibi islamı tekelleştirmeye ve kendi menfaatine hizmet ettirmeye çalışmadan çok uluslu bir katılımla hazırlanmış bir standart.

Gelelim en başta sormayı vaat ettiğimiz soruya….

Peki neden hepimiz bu standarda göre belgelendirme yapmıyoruz da konuyu tekelleştirmek için islam fıkhı bahanesine sarılıyoruz? Sizinkiler İslami Hassasiyet de İslam Ülkeleri Birliği‘nin bilim adamlarından oluşturduğu kurulun ki ne? 

Bu soruya birliğin yayınlarından bir alıntı ile cevap vereyim. Yiyecek ve içeceklerinde içinde yer aldığı küresel helal gıda pazarının büyüklüğü 1.4 trilyon ABD $.
Bu pazarın % 82 ‘sinin gıda ürünlerinden oluştuğu tahmin ediliyor. Sonra sıralamada kozmetik, tekstil, hizmet sektörü ve finans sektörü var. Şu anda, yarı-kamu kurumları, sivil toplum örgütleri ve yerel camilerden, cemaatlerden oluşan dünya çapında 122 aktif helal sertifika organı bu pazarı paylaşmaktadır. Hem de büyük çoğunluk, yalnızca kendisi tarafından belirlenen kurallara göre sertifika veriyor ve diğerininkini de tanımıyor. Acaba neden?

Bu analizin sonunda, başlıktaki soruyu yeniden sormaktan kendimi alamıyorum açıkçası. Uluslararası akreditasyona sahip olmayan ve OIC-MIIC 1 standardına külliyen karşı duran ve her fırsatta eleştiren bu yapıların verdiği “Helal Sertifikaları” gerçekten Helal midir? Cevabını size bıraktım…

Piyasada gördüğünüz “Helal Gıda Sertifikaları” acaba “Helal” midir?
Başa dön