Okuldan yeni mezun bir mühendis olarak 1990 yılı sonlarında TSE’de (Türk Standartları Enstitüsü) çalışmaya başladım. İnşaat mühendisliği eğitimini tamamlayıp mühendis ünvanını tam almışken bir de ne göreyim önümde yeni bir öğrenim dönemi daha var. Adı üzerinde, çalışmaya başladığım kuruluş bir enstitü. O yıllarda hem de öyle böyle değil. Tam bir okul…
26 yılın ne kadar da hızla geçtiğini anlatmam gereksiz. Gerçekten çok çabuk geçti. Ancak geçen bu süreyi düşünürken bir şeyin 26 yıl boyunca değişmediğini ve hala bir tartışma konusu olarak önemini korumaya devam ettiğini farkettim. Konuya geçmeden önce birazcık hangi kimlikle ve bilgiyle konuyu analiz ettiğim hakkında bilgi vermek yerinde olacaktır. Çünkü hassas bir konu ve aktaracağım bilgiler ticari olarak bazılarının hoşuna gitmeyecektir.
26 yılın sonunda ben nasıl kazanımlar elde ettim. Kalite ağırlıklı çalışmalar beni önce kalibrasyon, daha sonra personel belgelendirme ve sistem belgelendirme konularına yoğunlaştırdı. Şu an itibariyle Amerika merkezli Uygunluk Değerlendirme ve Belgelendirme kuruluşu STAREGISTER International’in global C.E.O’su olarak görev yürütüyorum. Bunun yanı sıra Uluslararası Personel Belgelendirme Birliği IPC’nin Dönem Başkanlığını yapmaktayım ve International Accreditation Service- IAS’nin personel belgelendirme komitesi üyeliğini de yürütüyorum. Yaklaşık 10 yıldır yoğunlaştığım konuların başında Personel Belgelendirme ve Eğitim Kuruluşlarının Akreditasyonu baş sırada yer alıyor.
Şimdi gelelim 26 yıldır hiç değişmeyen konuya! Denetçi Belgesi nedir? Gerekli midir? Bu belgenin, kimlik kartının en iyisi hangisidir?
Aralarında ülkemizin de bulunduğu pek çok ülkede bu konu ciddi bir tartışma konusudur. Peki bu kadar basit gibi gözüken bir konu neden yıllardır tartışılıyor ve nihayetlenmiyor. Başkanı olduğum birliğin tarafsızlığını korumak adına kuruluşların adını vererek açıklama yapmayı doğru bulmuyorum. Amacım doğru bilgi paylaşmak. Herkes kendi kararını vermeli.
Öncelikle adına Personel Belgelendirme / Register / Kayıt / Kimlik / Credential dediğimiz ve önşartı eğitim olan bu pazarın ekonomik büyüklüğüne dikkat çekmek isterim. Tahmini olarak yıllık 4,5 milyar USD hacminde bir ekonomik büyüklükten bahsedeceğiz. Hal böyle olunca bu pazardan kimin ne kadar pay almak istediği de önemli bir konu. Hatta işin teknik gerekliliklerinin önüne geçen bir konu!
Personel Belgelendirme ya da mesleki kimlik belgesi diyebileceğimiz şey nedir? En basit anlatımı, araç kullanmak için gerekli olan ehliyet. Eğitim ve sınavdan oluşan bir süreç. Yani bilginizin sınandığı, yetkinliklerinizin gözden geçirildiği, tecrübenizin gözden geçirildiği bir ölçme değerlendirme süreci. Peki yolda polis çevirdi ve soruyor; araç kullanmak için EHLİYET’in var mı? Cevap şöyle; Ehliyet kursuna gittim ve sonunda bana bir sertifika verdiler. Polis ne yapar?
Aslında polis’in yapacağı şey şu; ehliyet kursunun verdiği eğitim sertifikası ile, eğitim programını tamamladığınız ve bilgi aldığınız konusunda size inanç duyacak ama yine de ehliyetsiz araç kullanmaktan dolayı ceza kesecek. Sebep? Çünkü bilginin yanı sıra araç kullanabilmek için gereken yetkinlik ve yetenekleriniz, yetkili bir otorite tarafından ölçümlenmemiş ve onaylanmamış. Teknik olarak siz EHLİYET sahibi değilsiniz ve araç kullanmamalısınız…
Peki benzer bir ölçme değerlendirme sürecini tamamlamadan, bir baş denetçi eğitimine katılıp sonunda aldığınız eğitim sertifikasını nasıl olur da DENETÇİ BELGESİ olarak kabul edebilirsiniz? Bu sorumu cepte tutun lütfen. Ben başka bir soru ile konuyu derinleştireceğim. Şöyle ki; bir gurup arkadaşımla karar verdik ve araç kullanmak için gereken ehliyeti vereceğiz. Kendimizce bir eğitim içeriği oluşturduk. Bilgi + yetkinlik + yeterlilik ölçmek için de bir ölçme değerlendirme sistemi kurduk. Bu değerlendirmede başarılı olanlara EHLİYET vereceğiz. Alır mıydınız? Peki neden almazdınız?
Şimdi konuyu yavaş yavaş toparlayalım. Her personel belgelendirme programı aşağıdaki bileşenlerden ve adımlardan oluşmalıdır.
1- Görev / İş Analizi: Bu işi yapacak kişiden beklediklerimiz. Sorumluluklar ne olacak? Bu görev analizi kimler tarafından yapılmalı?
2- Bu görevi yerine getirmeniz için almanız gereken eğitimler (bilgi) ve bunların içerikleri ne olmalıdır? Bunu belirleyen yapı kimdir?
3- Siz bu göreve getirilmeden önce, o görev tanımındaki kişi olduğunuzdan nasıl veya hangi metodla emin olacağız?
4- Ölçümlemeyi yaparak size o EHLİYET’i verecek yetkili kuruluş kimdir? Hangi kurallar çerçevesinde tarafsızlığını ve bağımsızlığını ispatlayabilir?
Yukardaki soruları anlamlı buluyorsanız devamını okuyabilirsiniz? Eğer aktardıklarım henüz yeteri kadar anlam kazanmadıysa bir kez daha yukarıdaki satırları okuyarak ilişkiyi kurmanızı ve daha sonra devam etmenizi rica ederim.
Denetçi / Baş Denetçi Belgelendirmesi’nin hangi kuruluş tarafından yapıldığından önce hangi metodla yapıldığı en önemli konu. Yapacağınız ölçümlemenin doğruluğu (validasyonu) diğer önemli bir konu. Bu belgelendirmeyi yapacak kuruluşun akreditasyonu bir diğer önemli konu. A kuruluşunun B kuruluşuna üstünlüğü de ancak bu kriterler çerçevesinde değerlendirilebilir. Çünkü EHLİYET alırken sorduğumuz soruların aynılarına bu bölümde de cevap vermek zorundayız. Cevaplar şöyle;
1- Dünya üzerinde validasyonu yapılmış tek denetçi belgelendirme programı IPC tarafından geliştirilmiş olandır ve yalnızca üyeleri tarafından kullanılabilmektedir. Bu üye kuruluşların kimler olduğunu öğrenmek için http://www.ipcaweb.org/content.aspx?page=37&type=1 linkine bakabilirsiniz. Yani kısaca bu kuruluşların IPC Denetçi Programlarını kullanma hakkı vardır. Bu şu demektir. Bu programlar IPC üyelerinin katılımı ile oluşan teknik komiteler tarafından geliştirilmiştir. Görev tanımları, bir denetçiden beklenen sorumlulukların global düzeyde tanımlanması ile ortak olarak kabul edilmiş ve ölçme değerlendirme kriterleri yine bu teknik komitelerce hazırlanmış ve valide edilmiştir. Yani global konsensüs sonucunda tanımlanmıştır.
2- Bu programları uygulayacak kuruluşların IPC MLA (karşılıklı tanıma anlaşması) üyesi olması ve ISO 17024 akreditasyonuna sahip olması gereklidir. Çünkü ISO 17024 akreditasyonu ile bu programları uygulayacak ve sonucunda “Denetçi Belgesi” verecek kuruluşun da denetim ve disiplin altında tutulmasını öngörülüyor. Ayrıca ISO 17024 akreditasyonu, eğitim sağlayıcıların da taşeron hizmet veren kuruluş olarak aynı disiplin içinde kontrol edilmesi gerekliliği doğurmaktadır.
Uzun lafın kısası yukarıdaki sorunların cevabına olumlu yanıt aldığınız Denetçi Belgelendirme Programları güvenilir ve itibarlı, global programlardır. Cevabı içinde “ama, fakat, ancak” içerenlerin sunduğu belgeler/sertifikalar ise gayet tartışmalı ve pazar payı kaybetmeme telaşı içeren kontrolsüz programlarıdır. Nokta…
Denetçi Belgesi gerekli midir? Kariyerinize tam zamanlı veya yarı zamanlı denetim görevlisi olarak devam edecekseniz böyle bir Personel Belgesine (Dikkat ! eğitim belgesi + kayıt belgesi değil) sahip olmanız, mesleki itibarınız, denetim tecrübeniz, tanınırlığınız açısından son derece pratik ve prestijli olacaktır. Yani EHLİYET’iniz daima cebinizde olacağı için kendinizi mesleki olarak ifade etmeniz çok basit. Karar sizin. Bazıları zor yoldan da yürümeyi tercih edebilir. Saygı duyarım.
Lütfen piyasada Baş Denetçi Sertifikası diye pazarlanan belgelerin çoğunun sadece bir eğitim sertifikası olduğunu, yetkinliklerinizi ispat altına almadığını ve çoğunlukla ticari gaileler ile size pazarlanmaya çalışıldığını aklınızdan çıkarmayınız. Yetkinlik, bilgi ve tecrübenin bileşimidir. Validasyonu yapılmış uluslararası programlar doğrultusunda tarafsızca ölçümlenmediği sürece Yetkinlik’ten bahsetmek mümkün değildir.
Tartışma daha devam edecektir. Pazar büyük ancak, fark yaratmak için global düzenlemeleri ve akreditasyonu tercih etmeniz sizi diğerlerinden ayıracak ve tercih edilmenizi sağlıyacaktır. Konuya ilgi duyanların www.ipcaweb.org resmi web sitesini ziyaret ederek ip uçlarına ulaşmasını ve sonra kendi kararlarını vermesini öneririm. Kariyerinizi daima kendi elinizde tutunuz. Bilgi en kıymetli hazinedir. Sabrınız için teşekkür ederim.