21. Yüzyıl ticaret gereklerine farklı bir bakış

Ford’un öncülük ettiği endüstri devriminden bu güne yatırım, üretim, pazarlama ve satış kurallarında ve özellikle adına ticaret dediğimiz al-sat faaliyetlerinde baş döndürücü bir değişim yaşanmıştır. Yaşanmıştır sözünden bu değişimin bittiği ve her taşın yerli yerine oturduğu gibi bir sonuç çıkartmak en iyimser deyiş ile aşırı iyi niyetlilik olur. Değişimler hiç durmadan devam edecektir. O halde değişimi nelerin ortaya çıkardığı ve etkilediğine konsantre olmak üreten veya ticaretini yapan küçük ölçekli kuruluş ve ortakları için, en az üretmeyi veya ticaretini yapmayı bilmek kadar önemlidir.

Öncelikli etken global finans çevreleridir. Geliştirilen ulusal politikalar global finans politikalarına çok da aykırı olamaz. Hatta çoğunlukla paraleldir. Ulusal politikaları global finans politikalarına aykırı oluşturulan uluslar bunun bedelini daima ekonomik kriz şeklinde ödemektedir. Dolayısıyla üretici-yatırımcı-tüccar üçgenindeki girişim grubunun ekonomik istikrar tarafında yer alması beklenen doğal bir sonuçtur. Ancak üretmeye ve satışlarıyla karlılık elde etmeye odaklanan bu grup bir süre sonra farklı etkiler sebebiyle yakalandıkları pazar körlüğü ile mutlak karlılığın devam edeceği yanılgısına kapılabilirler. Bu sırada kapitalist ekonomik düzenin kendisi için yarattığı yeni aktörlerin piyasaya girmesi, yeni rakiplerini doğurmuş ve pazara arz miktarı arttığı için karlılık aynı oranda azalmaya başlamıştır.

Ekonomi içinde yer alan tüm oyuncuların unutmaması gereken ilk kural Kapitalist düzen içinde üretiyor veya satıyor olduklarıdır. Global sermaya’nin üretimi olan kapitalist düzen, kendi karlılığını ve gücünü artırabilmek zorundadır. Bu amaçla dünya üzerindeki ekonomik faaliyetler kontrol edilmek ve gerektiğinde dizginlenmek zorundadır. Global sermayenin karşısındaki en büyük tehlike kendi kontrolü altında olmayan alternatif sermaye gücünün pazarda büyümesi ve global sermaye tarafından konulan kuralları tanımaması veya değiştirmek yönünde zorlamasıdır. İşte bu tehdidin farkında olan global sermaye öncelikle dünya üzerindeki ticari faaliyetleri oluşturabilecek bir merkeze ihtiyaç duyar. WTO – Dünya Ticaret Örgütü böyle bir ihtyiacın ürünüdür. Dünya üzerindeki ticari kurallar bu merkezde planlanmakta, ISO-Uluslararası Standardizasyon Örgütün üzerinden standartlaştırılmakta ve BM komisyonları aracılığı ile üyelerine dikte edilmektedir. Dünya üzerinde hiç bir gelişmiş veya gelişmekte olan ülke yoktur ki WTO kurallarına aykırı ticari faaliyette bulunabilsin. Ülkemizin de kurallarına her şart altında uyduğu WTO, dünya üzderindeki ticari yapıyı 3 temel unsura bölerek kurallar oluşturmaktadır.

1- Global Sermayenin ve dolayısıyla yüksek teknolojinin oluştuğu gelişmiş ülkeler
2- Global Sermaye adına, onların teknolojisini ve sermayesini kullanarak üretim yapan ucuz iş gücü ülkeleri
3- Pazar ülkeleri

Bu ayrıma göre 1 ve 2 . maddede yer alan ülkeler, global sermaye için aynı zamanda pazar ülkeleri de olabilir. Bu ayrımı yaptıktan sonra üretiyor ya da satıyorken unutmamamız gereken diğer unsur ticaretteki teknik engeller mevzusudur. Standart ve yönetmeliklere uyum sağlamak olarak özetleyebileceğimiz bu husus en az sermaye kadar öenmlidir. Kısaca ilişkiyi kurmak gerekirse;

Ana ihtiyaç, global sermayenin, kredi yoluyla kullanıma sunulduğu ülkelerden, zamanında, yüksek karlılıkla ve güvenle geri dönüşünün sağlanmasıdır. Sermaye riskten ve rekabetten hoşlanmaz. Yol haritası üzerindeki her noktada gerekli düzenlemeler yapılmadıkça serbest dolaşıma sunulmaz. Global sermayenin dolaşımda olduğu her noktada muhteşem üçlüden bahsetmek zorundayız.

1- Bankalar aracılığı ile Kredilendirme
2- Üretimde/Hizmette uyulmak zorunda olan global standartlara karşılık Uygunluk Değerlendirme ve Belgelendirme 
3- Aracılık ve Sigorta Hizmetleri

Dikkat edilecek olursa global sermaye dolaşıma sunulmadan önce belirli mekanizmalar ile ülkelerde yasal düzenlemeler yapılarak gerekli hareket zemini oluşturulur. Bu üçlü işlem dizisinden belki de en az dikkat çeken ve son dakikada akla gelen standardizasyon ve uygunluk değerlendirme faaliyetidir. Her ne kadar ticaret anlaşmalarında teknik engellerin kaldırılması deyimi sıklıkla kullanılsa da bu bir ürün veya hizmetin, dünyanın her noktasına elini koluna sallayarak ulaşabilmesi anlamı taşımaz. Aksine global sermaye kendi karlılık ve güvenlik hedefleri doğrultusunda hangi orijinde üretilen ürünün hangi ülkeye girebileceğini ve oluşan ticari faaliyetin kontrolünü sağlamak ister. Bu yüzden de bölgesel ekonomik birlikleri ve bunlar tarafından oluşturulan teknik kuralları çok sever ve hatta bu kuralların oluşturulmasına katkı sağlar. Bu aynen farklı dil ve alfabeye sahip milletlerin anlaşamaması gibi birşeydir. Şayet küçük sermaye dünyanın her bölgesine elini kolunu sallayarak girebiliyorsa beraberinde karlılığı da alır götürür. Bu şu an adına global sermaye dediğimiz yapının başlangıç noktasıdır ki o da yüz yıllar öncesinde dolaşıma bu şekilde başlamıştır. Şimdi ulaştığı boyutu koruyabilmek için rakiplerini daha doğmadan yok etmek zorundadır. Ya da en iyimser ihtimalle tarafına çekmek zorundadır.

21. YY dünyasında en büyük gücün sermaye gücü olduğunu anlamadan yapılan ticari faaliyetlerin sonunda üretilen malın, tüketiciye ulaşımının gümrüklerde engellenmesi, üreten ya da pazarlayan açısından kötü ama çok da olağan bir neticedir. Bu bakımdan dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan bizce en önemlisi bir malın üretimine başlamadan evvel hangi teknik engellere takılabileceğini analiz etmek ve üretime paralel olarak daha en başından bu engelleri ortadan kaldıracak belgelendirme faaliyetlerini yürütmektir. Bu üreticiye aynı zamanda gizli bir karlılıkta sağlayacaktır. Yapılan yatırımların, ürün veya hizmetin boşa gitmesini veya düşük karlılıkla pazarlanmasını engelleyecektir. Peki nedir bu teknik engeller? Başlıklar halinde özetlemek gerekirse,

1- Uluslararası ürün/hizmet standartları 
2- Yönetim Sistemi Standardları (ISO 9001, ISO 14001, ISO 22001, ISO 27001, ISO 50001 vs.)
3- Ürün / Hizmet muayenesi ve Uygunluk Değerlendirme / Belgelendirme işlemleri (Ticari faaliyetin gerçekleşeceği bölgeye veya ülkelere göre farklılıklar mevcuttur) (CE, UL, GHOST, TSE, DIN, BSI vs. gibi ürün güvenlik belgeleri)
4- Gümrük ve Vergilendirme işlemleri (Ticari faaliyetin gerçekleşeceği bölgeye veya ülkelere göre farklılıklar mevcuttur)
5- Üretim / Hizmet / Satış sonrası Piyasa Gözetimleri

Global sermayenin güvenliği ve karlılığı için oluşturulmuş bu kurallar silsilesinin farkında olmak ve gerekli uyumlaştırmayı en başından yapmak, bir üretici, bir yatırımcı veya bir tüccar bakımından en az ticari kurallar kadar önemlidir. Anlaşılmalıdır ki, global sermayenin güvenliğini tehdit edecek biçimde;

1- Lokal sermaye sahibi, sermayesini global kardan kontrolsüz pay alacak şekilde işletemez,
2- Üretici dileğdiği karlılığı sağlayacak evsaf ve özellikte ürün üretemez, 
3- Tüccar, kuralsızca üretilmiş mal veya hizmeti rahatlıkla ve karlılıkla pazarlayamaz.

Yukarıda 5 maddede sıralanan silsilenin eksiksiz işletilmesi, karşılaşılacak teknik engellerin kolaylıkla aşılmasını ve gerçek rekabet gücünü sağlar. Yani Global sermayenin güvenli dolaşımına ve minimum risk altında sahibine karlı dönmesine imkan sağlar. Çünkü global sermye açısından, milliyet, ırk, din, dil, etnik köken herhangi bir önem teşkil etmez. Kurallara uyan herkes kısıtlı rekabet gücüne erişebilir. Şüphesiz tüm bu standardizasyon ve uygunluk değerlendirme işlemlerinin bir maliyeti vardır ve en başından birim ürün maliyetine yansıyacak şekilde fiyata yansıtılması gereklidir. Bunun içinde en emin ve kestirme yol, yatırım, üretim veya ticaret kararını vermeden önce gerekli teknik danışmanlığı almak ve bu doğrultuda hareket etmek ve öngörülen standardizasyonu sağlamaktır.

Henüz kendi teknolojisini ve global sermaye gücünü üretemeyen Türk yatırımcıları halihazırda Global Sermaye sahipleri adına, onların teknolojisini ve sermayesini kullanarak üretim yapan ucuz iş/hizmet gücü konumundadır. Dolayısıyla ister Türkiye’de ister Afrika’da, isterse Asya’da yapacakları her ticari hamlede en başından uyum sağlamak menfaatlerine olacaktır.

21. Yüzyıl ticaret gereklerine farklı bir bakış
Başa dön